Âşıklar Kahvehanesi'nin müdavimleri, bağlama çalıp türkü söyleyerek halk müziğini yaşatmaya çalışıyor
Erzurumlu bir halk ozanı tarafından 1956'da kurulan 'âşıklar Kahvehanesi' kahvehane, günümüzde halk müziği tutkunlarının buluşma noktası. Kahvehanede, gün boyu bağlamayla yapılan müzik ve buna yorumlarıyla eşlik edenlerin sesleri yükseliyor. Bir duvarında "Anadolu'yu dile getiren aşıklardır" yazısı bulunan kahvehane, saz üstatları ve türkü tutkunlarını bir araya getiriyor. "âşıklar Kahvehanesi"nin işletmecisi Muhsin Güneş, babasının 59 yıl önce Erzurum'dan Bursa'ya gelerek burayı açtığını söyledi. O dönem evlerin çoğunda radyo bile yokken babasının arkadaşlarıyla bir araya gelip bağlama çaldığını, türkü söylediğini belirten Güneş, "Bir gece babam yine arkadaşlarına gidiyor saz çalmaya. Geç vakit olunca sazını dükkana bırakıyor. Ertesi gün buradan geçen bir Bursalı, babamın sazını görüyor ve çalmak için izin istiyor. Babam izin verince bir gün sonra o adam, saz çalan arkadaşlarını da alıp geliyor. Sonra sazlarını buraya bırakmaya başlıyorlar ve bu düzen böyle gidiyor" diye konuştu. Güneş, kahvehanesinde bağlama çalınırken kimsenin konuşmadığını, konuşanların da uyarıldığını anlattı. Kahvehaneye gençlerin ilgisinin de yoğun olduğunu dile getiren Güneş, "Eskiden Batı müziğine ilgi daha çoktu. Şimdi Heykel'e çıkınca illa ki sırtında sazı olan bir genç görmek mümkün oluyor. Gelip böyle ortamlarda bulunmaları ve böyle şeylerle uğraşmalarından memnunuz" değerlendirmesinde bulundu.
'Yeni türküler öğreniyoruz'
Kahvehanenin müdavimlerinden Muzaffer Yılmaz (63) 20'li yaşlarından bu yana buraya geldiğini söyledi. Gün aşırı gelip arkadaşlarıyla buluştuğunu ifade eden Yılmaz, "Burada, var olan türküleri en güzel şekilde icra etmeye çalışıyoruz. Bir araya geldiğimizde halk türkülerini icra etmeye çalışıyoruz. Bir nevi toplantı yeri gibi oluyor burası bizim için. Çalıyoruz ve eğleniyoruz. Öğrendiğimiz yeni türküleri birbirimize öğretiyoruz" diye konuştu.